Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v.), hanımlarını dünya ve ahiret konusunda serbest bırakması emredildiğinde
benden başladı ve şöyle dedi: “Ey Âişe ben sana bir meseleyi hatırlatacağım; sen
buna cevap vermek için acele etmeyebilirsin? Anne ve babandan danışıp
görüşlerini de alabilirsin.” Âişe şöyle devam etti: Anam babamın benim
kendisinden ayrılmayı bana emretmeyeceklerini bilmekte idi. Sonra Rasûlullah
(s.a.v.), sözünü şöyle sürdürdü ve Ahzab sûresi 28-29. ayetlerini okudu: “Ey
peygamber! Eşlerine söyle: “Eğer siz, dünya hayatını ve onun süsünü
istiyorsanız, gelin size boşanma bedelini vereyim ve sizi güzellikle
salıvereyim. Yok eğer sizler Allah’ı, elçisini ve ahiret hayatının güzelliklerini
istiyorsanız bilin ki Allah, sizden güzel hareket ve davranışta bulunanlara,
büyük bir mükafat hazırlamıştır.” Bunun üzerine ben anne ve babama bunun
neresini danışacağım ben Allah’ı ahiret yurdunu ve peygamberini istiyorum.
Peygamberlerin tüm aileleri de aynen benim yaptığım gibi yaptılar. Tirmizî: Bu
hadis hasen sahihtir. Bu hadisi aynı zamanda Zührî, Urve ve Âişe’den rivâyet
edilmiştir.
Sehl b. Sad (r.a.)tan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte hendek kazıyorduk hendek kazıyor biz de
toprağını taşıyorduk her tarafımız toz toprak içinde kalmıştı. Bu durumda
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle diyordu: Allahım, hayat ancak ahiret hayatıdır, Ensâr ve Muhâcirlerini
bağışla"Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir. Ebû Hazimin ismi
Seleme b. Dinar el Arec ez Zahidtir.Tirmizî: Bu konuda Enes b. Mâlikden de
hadis rivâyet edilmiştir.
Enes (r.a.)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle diyordu:
Allahım hayat ancak ahiret hayatıdır. Ensâr ve muhâcirine ikramlarda bulun
Tirmizî: Bu hadis hasen
sahih garibtir. Enesden değişik bir şekilde de rivâyet edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder